ANKARA

MESELEMİZ ANKARA

Yeter Ki İsteyin, Yaşatmak İçin Mutlaka Bir Yol Bulunur”

1.Uluslararası KentFest Tiyatro Festivali Etimesgut kapsamında 11- 26 Ekim tarihleri arasında
gerçekleştirilecek olan festivalin ikinci gününde Etimesgut Belediye Başkanı Erdal Beşikçioğlu
ve Türk yazar, seslendirme sanatçısı ve sunucu olan Yekta Kopan “MESELEMİZ ANKARA
söyleşisini gerçekleştirdi.
Söyleşi genelinde Yekta Kopan, Başkan Beşikçioğlu’na, Etimesgut ilçesinden sanat ve
siyasete, Kent Tiyatrosundan ulaşıma, hayvan haklarından kadınlar için gerçekleştirilecek
olan projelere dair merak edilenleri sordu.
Sunumu yapmak üzere sahneye çıkan Övül Avkıran “Bu yıl festivalimizin ana konusu üzerine
konuşmak istediğimiz ana tema Kent ve Kültürü. Eğer bu festival Ankara ve Etimesgut ise; biz
de meselemiz Ankara diyerek Ankara konuşalım istedik. İzleyicimizi de buna dahil edelim ve
gün sonunda elimizde bir belgelik oluşsun istedik. Bakarsınız gelecek yıllarda bu tartışmalar
bir kitaba, bir filme, bir tiyatro eserine ilham olur diye düşündük. Hoş geldiniz. Şimdi
konuşmacılarımızı davet ediyorum. Kendilerini anlatmama hiç gerek yok. Zaten benden çok
daha iyi konuşmacılar geliyor sahneye. Erdal Beşikçioğlu ve Yekta Kopan’a sahneyi
bırakıyorum” dedi. Övül Avkıran’ın ardından Yekta Kopan ve Erdal Beşikçioğlu’nun
“MESELEMİZ ANKARA” söyleşisi başladı.
YEKTA KOPAN: Efendim bu gün bizimle olduğunuz için çok teşekkür ediyorum. Bu gün
burada bu sahnede Sayın Başkan ile birlikte olmak benim için çok değerli. Ben Ankara’lıyım!
Beni ben eden tüm seneleri burada geçirdim. Erdal ile de dostluğumuz o dönemlerden gelir.
Meselemiz Ankara! Aslında meselemizin Türkiye olması gereken günlerden geçiyoruz. Bunun
da en iyi en nitelikli ilacının da sanat olduğunu düşünüyorum. Özellikle buradan başlamadan
önce dün akşamki festivalin ruhunu bize bir özetler misiniz?
ERDAL BEŞİKÇİOĞLU: 25 yıllık bir geçmişi var ilçemizin. Bu 25 yıllık geçmiş içerisinde de
tiyatro ile pek haşır neşir olamamışlar. Tabi ki sanatı bilmek, sanatla nefes almak, sanatı
anlatmak, aslında bireylerin birbirlerine olan inançlarını pekiştiren, onları anlamımızı
sağlayan sanatın pekiştirici gücü ile dün gece karşılaştık arkadaşlar. Dün hangi tandansa ait
olursa olsun buradaki 20 tane gencimizin seyircisi ile buluşmanın heyecanını yaşattı bize. Bu
ilçenin daha iyi koşullarda mücadele etmesini sağlayan bir fotoğrafla karşılaştım ve çok
memnunum. Çünkü sanat siyasetten siyasette sanattan kopamayan bir yapı! Çatışmanın
olabileceği her yerde sanatın olabileceğini anlatmaya çalıştık. Bazı eleştirilerimizi de bu sahne
üzerinden bu şekilde anlatarak hareket edeceğiz. Bir ilçenin tiyatrosunun olması, o ilçenin
aydınlık yarınlarının ilk adımı olduğunu düşünüyorum ben. Tiyatro literatürün’deki pek çok
oyunun bu ilçedeki yurttaşlarla buluşması arzusundayız. Kişisel gelişimimizi çok daha renkli
bir şekilde sağlayacağımıza inanıyoruz.
“Etimesgut, Marka Olma Yolunda İlk Adımı Attı!”
YEKTA KOPAN: Bu festival çok etkili olmayı başarmış bir festival. Tabi ki Mustafa ve Övül
Avkıran ile bir araya gelmenin etkisi de yadsınamaz.

ERDAL BEŞİKÇİOĞLU: Bu festivalin Etimesgut’un marka olma yolunda ilk adımı olduğunu
görüyorum. Ülke içindeki görünür olma vaziyetini seçimi kazandığımız 1 Nisan günü zaten
tüm Türkiye öğrendi. Artık Ankara’nın Çankaya’nın yanında yeni bir ilçesinin Etimesgut
olduğu öğrenildi. Tüm Türkiye’ye duyurmuş olduk. Bu dakikadan sonra Avrupa’ya kapılarını
açmış durumdayız. Bu festival benim için Avrupa’ya açılan kapı olması yönünden çok
önemliydi. Bu festivalinde ehil kişiler tarafından yapılması gerekiyordu. 6 ay oldu biz geleli ve
kısa süre içerisinde tiyatrosu kuruldu, oyuncular seçildi, oyunlar belirlendi, iç tüzüğü
hazırlandı yetmedi bir de internasyonel bir festival yapıldı. Bu kolay bir iş değil!
YEKTA KOPAN: Bu süre içinde beldenin dönüşümü için gerekli hizmetler yapılıyor. Siyasi
yönüyle 6 ayını değerlendir desem ne dersin?
ERDAL BEŞİKÇİOĞLU: Tabi ki kültür sanatta yaptığınız hizmetler diğerinin önüne geçiyor.
Zannediyorsunuz ki bu işin içinde sadece kültür sanat etkinlikleri var. Zannediliyor ki Erdal
Başkan sanat dışında bir şey yapmıyor! Böyle değil tabi ki! Daha seçimden önce eksikleri ve
ihtiyaçları listelemiş ve bu ihtiyaçların bir an önce nasıl giderileceği konusunda meclisteki
arkadaşlarımız ile çok fazla sohbet yapıldı. 1 Nisandan sonra da elimizdekilerle hareket
etmeye çalıştık. Bunların en önemlisi de kreşlerimizdi. Kreşlerimizin yapısal durumu biraz
çocuk bakımevleri gibiydi. Bu ve benzeri konularda bazı akademik yapıların ise bize önderlik
etmesini çok istedim. Unuttuğumuz bir yapıydı çünkü bu akademiler ve ben bunların altını
çizmek istedim. Bu bağlamda da Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi ile beraber
kreşlerimizdeki programları yeniledik yeni hocalarımız ile beraber. Kapasitemizi gün geçtikçe
arttırdığımız bir yapıya dönüştü. Şuan da zaten kreşlerdeki velilerimizin memnuniyeti bize
gelmeye başladı. Gençlerimize destek olmak amacıyla da bir yapı kurduk ETİMGEM diye.
Hem LGS hem YKS kurslarımızı tek bir bina içinde toplayarak öğrencilerimize destek
programlarla beraber onları geleceğe hazırlamaya başladık. Belediyenin ayrıca olmazsa
olmazları arasında temizlik vardı. Temizlikle ilgili bir değişim ve dönüşüm yaşamamız
gerekiyordu. Konteynerlerimizi kokmayan biraz daha sağlıklı daha steril yapılar oluşturmaya
başladık. Belediyenin asli görevidir zaten bunu sağlamak. İşe başladığımız ilk günden buyana
çocuklarımızı ve eğitimi çok önemsiyoruz. Bu bağlamda da okullar açılmadan önce devlet
okullarımızın çoğunun bakım onarım ve tadilat işlerini yaptık. Yaklaşık 38 okulumuzu elden
geçirdik. Bunlar ilk etapta düzenlenecek eylemler.
“Yakında Ulaşım Sıkıntısını Çözüyoruz!”
Yakında halkımız tarafından da öğrenilecek bir gelişmeyi sizlerle burada paylaşmak istiyorum.
İlçe içerisindeki ulaşım ile ilgili büyük bir sorunumuz var. İki ucunda metro var. Bir tanesi
Konut kent metro hattı öbürü ise Eryaman. Fakat bu ikisiyle de Kızılay’a bağlanacak hatta
ulaşım biraz sıkıntılı. İlçe uzak, otobüslerin gelip gitmesi, ek seferlerin konulması mali yönden
büyük bir yük sağlayabilir. Ego genel müdürlüğümüz ile ilçenin içerisindeki hat sayısını
fazlalaştıracağız. Etimesgut Belediyesi olarak özellikle sosyal tesislerimize ve eğitim
merkezlerimize uğrayıp geçecek ilçe otobüs hatlarını hayata geçireceğiz. Bununla ilgili dört
otobüsümüzü aldık. Bu otobüsümüzle beraber Fevziye köyümüzden başlayacak, diğeri de
Yapracıktan başlayacak, turkuaz ve atayurt’u içine alacak şekilde merkeze bağlayacak bir
otobüs hattı! Devamlı bir ringle bu eğitim yerlerine taşıyacağımız bir ring olacak… Biz kendi
imkanlarımızla 4 otobüsle ulaşım sorununu çözmüş olacağız. Metroya bağlayarak.

“Üretecek Ve Bu Kenti Bir Tekstil Merkezi Haline Getireceğiz!”
İlçeye baktık ve dramaturjisini çıkardık. Hangi mahalledeki eğitim seviyesi nedir, hangi
mahallede kim ne iş yapar, tandansları nelerdir… gibi bunların hepsini irdeleyip hepsinin
ihtiyaçlarına yönelik çalışmalar yapmaya çalıştık. İlçede sanayi yok maalesef! İlçemiz aslında
bir otel kent konumunda! Merkeze giden sosyal hayatını değerlendirmek için vatandaşlarımız
var! 35 km gidiyorlar ve 35 km geliyorlar. Bunlarda onların hayati risklerini arttıran bir yapı!
Bunları ortadan kaldırarak ilçenin içinde sosyal etkinliklerin olabileceği düzenlemeler
yapmaya başladık. Diğer bir taraftan kurslarımızda biçki, dikiş, nakış konusunda çok fazla ev
hanımının ilgilendiğini gördük. Peki biz neden bir entegre tesis kurmayalım? Bir kanadında
hayvancılık olsun, bir kanadında tarım olsun. Fakat hayvancılıkta biz merinos koyunlarını
yetiştirelim, angora keçilerini ve tavşanlarını biz yetiştirelim. Tarım tarafında da iklim sebebi
ile bu yıl pamuk dikelim bakalım olacak mı burada? Kaldı ki pamuğun Sibirya da bile çıkan bir
yapısı var. Pamuğun yanında başsız kenevir dikelim, ısırgan dikelim ki önce bir iplik fabrikası
ile başlayalım sonra bir dokuma fabrikasına dönüştürelim. Sonra da bir tekstil merkezi haline
getirme konusunda yurtdışından bazı yapılarla ortak bir eylem planı içerisindeyiz. Buraya
kurulacak olan entegre tesisin yeri ve konumunu da belirlemiş durumdayız. İlerleyen
zamanlarda da bu kentin moda konusunda ülkenin bir numara olması! Daha çok proje var
ama devamı da kalsın!
YEKTA KOPAN: Senin çalışmalarının içerisinde dikkatimi çeken iki ana başlık var! Kadın
Hakları ve Hayvan Hakları! Siyasete girmeden ve kaybettiğimiz bütün canlara buradan
saygılarımı sunarak şu soruyu sormak istiyorum. Altı aylık süreçte Kadın Hakları ve Hayvan
Hakları konusunda karneni nasıl değerlendiriyorsun?
“Kadın Kooperatifleri Kurduk!”
Kadın motivasyonu benim odağımı oluşturan bir nokta. Bir hanımefendi ile çalışmak çok
verimlidir. Çok daha çalışkan ve çok daha vizyon sahibiler. Her biri birer anne ve yetiştirdikleri
çocuklara bu vizyonu aktarıyorlar. Biz babalar biraz daha anneleri uzaktan izleyen yapılarız.
Bu bağlamda da özellikle bu entegre tesisler içinde bu kurslara katılan kadınların yaptıkları
işleri değerlendirecekleri kooperatifler kurduk. Kadın kooperatifleri. Kent Konseyimiz ile
birlikte bunu eşgüdümlü olarak yürütüyoruz. Meclis üyelerimizden oluşan bir yapımız var. Bir
de kent konseyimiz var ve bu iki yapı birbiri ile paralel. Ayrıca muhtarlık birimlerimizi daha
etkin bir hale getirdik. Biz mahallelerimizde herhangi bir sıkıntı olduğunda muhtarlıklar
vasıtası ile kent konseyimiz ve meclis üyelerimiz vasıtası ile birebir öğrenebiliyoruz. Kadınların
eğitimlerine çok önem veriyoruz. İstihdama çok önem veriyoruz. Kadınlarımız ile ilgili
kooperatiflerimizi kurmaya devam ediyoruz.
“Eğitimde İstihdama Önem Veriyoruz!”
ERDAL BEŞİKÇİOĞLU: Sanat siyasetsiz, siyaset sanatsız olmaz! Kadınlarla beraber hareket
etmek asla konularımızın dışında olmadı. Onları düşünerek planlamalar yapıyor ve adımlar
atıyoruz. Az önce bahsetmiş olduğum entegre tesiste Kadın Kooperatifleri kurmaya başladık.
Bu çalışmamızı Kent Konseyi ile birlikte yürütüyoruz. Bizim iki yapımız var. Meclis ve kent
konseyimiz. Muhtarlık müdürlüklerimizi daha etkili bir hale getirdik. Çünkü muhtarlar bizlerin

gözü ve kulağı durumunda. Vatandaşlarımız ile ilgili bilgileri, oralarda yapılması gerekli olan
çalışmaları ve ihtiyaçları hızlı bir şekilde onlardan öğreniyoruz. Kaldı ki, “kadın” konusu da
böyle ve eğitimde istihdama önem veriyoruz.
“Her Olaya Akademik Bir Yerden Bakıyoruz!
Yeter Ki İsteyin, Yaşatmak İçin Mutlaka Bir Yol Bulunur”
Gelelim Hayvan haklarına! Ben bu yasanın çıkacağını biliyordum. Bizlerde kendi aramızda
gerekli olan tüm tedbirleri alalım diye konuştuk. Hatta ilk söylediğimde sürdürülebilirlik
konusunda herkesin endişesi vardı. Askeriyenin içinden gelen bir müdürümüz var ve onunla
birlikte uygulayacağımız yapıyı getirdik. Tabi bu durum bazı kişiler tarafından benimsenmiyor.
Can dostlarımız için üç tane eğitim tesisi kurduk ve onları eğitiyoruz. Bu sayede bu
canlarımızın sahiplenilmesi daha yüksek bir yüzdeye erişti. Eğitimlerinin ardından bu can
dostlarımızı kendi tesislerimizde değerlendirdik. Belediye Binamıza, kreşlerimize ve başka
tesislerimize hazır hale gelmiş olan can dostlarımızın görevlendirilmesini gerçekleştirdik.
İnanın kreşlere yerleştirdiğimiz can dostlarımız sayesinde buralara gitmek isteyen
arkadaşlarımız oldu. İşte bu motivasyonu sağlamak benim için oldukça önemliydi! Hatta bu
konuda Başkent Üniversitesi ile projemizi daha ileriye götürmek için çalışıyoruz. Bir tesise
gittim ve hayvanların boyunlarında çipler gördüm. Bu nedir dedim? Bu çipler ile hayvanların
takibi yapılabiliyormuş. Bunun üzerine sokak hayvanlarının boyunlarına taksak aynı takibi
yapabilir miyiz dedim. Çünkü bu olursa bizlerde hayvanların açlık seviyelerini, hangi yerden
göç ettiklerini bütün bunların hepsini bilebilir miyiz? Çünkü bilirsek bu işler daha kolay olur.
Şuan Başkent Üniversitesi bu konu üzerine çalışmalarını sürdürüyor. Yeter ki isteyin!
Yaşatmak için mutlaka bir yol bulunur! Ayrıca Sadece Başkent Üniversitesi ile değil, ODTÜ
Üniversitesi ile de çalışıyoruz. ODTÜ ile protokolümüz var! Bu protokolde kent estetiği
konusundadır. Çünkü olaylara akademik bakmak istiyoruz.
YEKTA KOPAN: Projeler meselesi benim çok önemsediğim bir şey! Mesela deniliyor ki,
falanca sanatçıya konser verdirmek bir program ya da proje değil! Ama bir Kent Tiyatrosu
kurmak projedir. İşte bu uzun soluklu bir hedeftir.
“Ülke Emekliler İçin Bir Şey Yapmıyorsa, Bizim Yapmamız Lazım Dedik!”
ERDAL BEŞİKÇİOĞLU: Gelecek kuşaklar sahip çıkarsa siyasetçiler hiçbir şey yapamaz! Dün
Kent Tiyatromuzda ilk oyunlarını sergilediler ve hepsini seyircimize emanet ettim. Şöyle bir
düşünüyorum da; o kadar çok şey yapmışız ki Yekta! Sadece burası ve buraya alınan gençler
değil, emeklilerimiz için bile bir tiyatro kurmuşuz. Ülke emekliler için bir şey yapmıyor, bizim
yapmamız lazım! Çünkü emeklilerin bir amacı olmalı, sosyal hayatın içinde olmalılar! Hayatta
kendilerini terkedilmiş olarak hissetmemeleri gerekiyor! Bu sebeple onlar için güzel bir
girişimde bulunduk ve inanır mısın tahmin ettiğimizden daha yoğun bir ilgiyle karşılaştık!
Toplamda 480 emeklimiz başvurdu. Ve onlar için 8 oyun belirledik. Bunlardan biri, “Romeo
ve Jüliet” diğeri ise; “Ah şu gençler” oyunu! Emekli tiyatrosunu insanların damarlarına
enjekte ettik. Umarım bu ülkede bu maya tutar! Umarım bunların iletişimine önem verilir.
Ben geldiğimde tek bir şey vaat ettim. Bu Ülkeye huzur gelecek dedim ve benimle dalga
geçtiler. Şimdi bakın bakalım insanların yüzlerine… İşte budur!

YEKTA KOPAN: Türkiye’nin büyük bir bölümünde Kültür Sanat bir kenar süsüdür. Bir konser,
bir oyun, bir atölye yapılır ve kültür sanat anlamında bizlerde bir şeyler yaptık denilir. Yahut
bir fotoğraf çektirilir ve Kültür Sanata dair dinamikler kenar süsü olarak verilir. Lakin kültür
sanatı kenar süsü olarak görmeyen bir belde de yaşayanlar ise çok şanslıdır.
ERDAL BEŞİKÇİOĞLU: Eski yönetimin ilçeye yaptığı yatırımlar göz ardı edilemez! Haksızlık
olur! Bu yapılardan biri de Etimesgut Belediyespor! Hatta bu konu magazinde ve sosyal
medya da sıklıkla konuşuldu. Ben çok dinlemiyorum. O yapı belediyenin içerisinde ters bir
yapıydı. Artık bağımsız olması gerekiyordu ve bağımsızlığını ilan etti. Şimdi ise; amatör
kulüplerle bu ilçenin içerisinden çıkacak çocuklardan oluşan bir yapı kuruyoruz. Hem ücretsiz
kurslar hem de profesyonel anlamda takım destekleriyle gençlerimiz yarınları kucaklayacak.
Yaklaşık üç saat süren söyleşinin ardından vatandaşlar alkışlar eşliğinde memnuniyetlerini
dile getirerek Başkan Beşikçioğlu’na teşekkürlerini ilettiler.